DİYARBAKIR – Vekilliklerin düşürülmesiyle seçmen iradesinin gasp edildiğini belirten Kürdistani İttifak Çalışması, “Demokratik siyasetin güçlü aktörleri saflarını sıklaştırmalı, siyasi baskı ve zulme karşı mücadele etmelidir” dedi.
Kürdistani İttifak Çalışması, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekilliklerinin düşürüldükten sonra tutuklanmasına tepki gösterdi. “Milletvekillerini seçen iradeyi yine gasp ettiniz!” başlıklı açıklamada, Meclis’in 4 Haziran’da alelacele aldığı karar ile milletvekillerinin gözaltına alınıp tutuklanması hatırlatılarak, yaşananların demokrasinin işlemediğinin açık bir biçimde ifadesi olduğu kaydedildi.
Milletvekillerini oyları ile meclise gönderen seçmenlerin iradesinin gasp edildiği vurgulanan açıklamada, “Söz konusu milletvekillerinin adaylığını YSK onayladı, 2018 yılından beri bu kararlar söz konusu idi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop neden karar değişikliğine gittiğini kamuoyuna ve milletvekillerine oylarıyla temsil yetkisi veren seçmenlere açıklamakla sorumludur” denildi.
‘SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ’
TBMM’de milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için 20 Mayıs 2016’ da Anayasa değişikliğine onay veren CHP’nin seçmenlere özür borcu olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Kürt halkının karşı karşıya olduğu ve rutinleşen hak ihlalleri ve zulüm, bir gün gelir seyirci kalanları da vurur… 31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde aldığı hezimeti hazmedemeyen AKP iktidarı halkımızın özgür ve adil iradesinin sonucu olarak seçilen Belediye Başkanları yerine devletin tayin ettiği kayyımları atadı. Bu müdahale 31 Mart seçimlerinin demokratik sonuçlarına olan güveni sarstı. Kayyımlar ile müdahale yerel düzeyde seçmenimizi temsiliyet hakkından mahrum bıraktı. Kayyımları atayan iktidar ülke genelinde ciddi bir muhalefet ve protesto ile karşılaşmadığı için şimdide batıda kaybettiği Büyükşehir Belediyelerini hedef tahtasına oturttu. Siirt’te yıkılan Celadet Ali Bedirxan kütüphanesi, Efrin’de Kürtçenin eğitim programından çıkarılması, Kürt siyasetçilerinin mesnetsiz iddialarla cezalandırılıp zindanlara atılması, demokratik ve sivil siyasete yönelik ağır saldırılar kabul edilemez.”
SAFLARIN SIKLAŞTIRILMASI
Antidemokratik uygulamaları kural haline getiren bu anlayışın ürünü olan tüm tasarrufların gayrı meşru olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu tasarruflara karşı birlikte mücadele etme gereği Kürtlerle birlikte bütün muhalefetin acil ve öncelikli sorumluluğudur. Ya bütün mağdurların ortaklık edeceği bir mücadele tarzını ortaya çıkaracağız ya da derinleşen mağduriyetlerin yaşanacağı bir gerçekliğe rıza göstereceğiz. Başta CHP olmak üzere demokratik siyasetin güçlü aktörleri saflarını sıklaştırmalı, siyasi baskı ve zulme karşı mücadele etmelidir. Kürt meselesinin kalıcı, gerçekçi, hak ve adalet ekseninde insancıl, barışçıl ve kalıcı bir çözüme kavuşturulmasının yolu başarısızlığın ve zulmün simgesi güvenlik siyaseti değildir. Ülkede demokrasinin nefes alabilmesi için bu sorunun demokratik, sivil ve barışçıl çözümü gereklidir. Birlik, güç ve başarının anahtarıdır.”
More Stories
Kur’an ji kêre Hidayete – Ayetullah Aşıti
Cejna Zimanê Kurdî Pîrozbê
Terbiye edilmiş fıtrata kuvuşma dileğiyle Hayırlı cumalar.